AD ASTRA PER ASPERA

 

 

 

 

 

 

 

12.9.06
Vampir Efsanesine farklı bi bakış...
.................................................................................................................................
Tarihin ilk zamanlarında, Adem ve Havva evlendi ve 3 tane oğulları oldu.
Caine,Abel ve Seth.İlk doğan Caine, bitkileri yetiştirdi.Onları suladı ve
büyüttü, hayat verdi.İkinci doğan Abel hayvanlara baktı.Onları besledi ve
büyüttü. Bir gün Adem iki oğluna şöyle dedi."Caine,Abel; Yukardaki için
birer kurban gerekli..."
Caine,Yukardaki için en tatlı meyvalarını, en olgun bitkilerini getirdi.
Abel,Yukardaki için en genç,en güçlü hayvanını getirdi.
İki kardeşte kurbanlarını Adem'in altar'ına koydular ve ateşe verdiler.
Duman onları yavaşça yukarı doğru götürdü. Abel'in kurbanı tatlı bir koku
yaydı ve kabul edildi.Caine'inki ise kabul edilmedi ve Caine sert bir şekilde
azarlandı. İlk doğan ağlamaya başladı, gece gündüz Yukarıdaki'ne dua etti.
Adem kurban vaktinin yeniden geldiğini söyledi. Abel yine en güçlü ve genç
hayvanlarından birini öldürdü. Caine ise eli boş geldi, çünkü kurbanının
istenmeyeceğini biliyordu.
Abel şöyle dedi: "Caine, neden bir kurban getirmedin?"
İlk doğan gözleri yaşlı bir şekilde kardeşinin kalbine mızrak saplayarak onu
kurban etti, hayatta en çok sevdiği şeyi...

"http://static.flickr.com/88/241601482_a3fc18a601_o.jpg" grafik dosyası hatalı olduğu için gösterilemiyor.

Yukardaki onu cennetten attı, ve Nod denilen bir yere sürgün etti.Caine
karanlıkta yanlız kalmıştı.Açtı, üşüyordu ve ağlıyordu...
Karanlığın içinden tatlı bir ses geldi.Siyahlar içinde bir kadın Caine'e doğru
yaklaştı:
"Hikaye'ni biliyorum, Nod'lu Caine. Açsın,bende yemek var.Üşüyorsun,
bende kıyafetler var.Üzgünsün,bende rahatlık var."
"Benim gibi lanetli birini niye rahatlatasın? Neden giydiresin?
Neden besleyesin?"
"Ben senin babanın ilk karısıyım. Yukardakine karşı geldim ve özgürlüğü
karanlıklarda buldum.Ben Lilith'im.
Bir zamanlar bende üşüyordum.Benim için sıcaklık yoktu.Bir zamanlar bende
açtım,benim için yemek yoktu.Bir zamanlar bende üzgündüm, benim için
rahatlık yoktu..."
Lilith Caine'i ağırladı ve onu besledi,rahatlattı.Caine onun evinde bir süre
kaldı ve birgün ona sordu:
"Sadece karanlıktan, bu evi nasıl yaptın? Nası kıyafetler yarattın? Nası
yiyeceklerini yetiştirdin?"
Lilith gülümsedi ve cevap verdi:
"Ben uyandım. Bu sayede istediğim gücü yaratıyorum."
"Beni de uyandır Lilith, benim de güce ihtiyacım var.Bende kendi evimi,
giysilerimi,yiyeceklerimi yaratmalıyım."
"Uyanmanın sana ne yapacağını bilmiyorum. Sen baban tarafından
lanetlendin. Ölebilirsin, sonsuza kadar değişebilirsin."
"Güç olmayan bir yaşamın ne önemi var? Sen olmadan ben ölürüm,
ama senin kölen olarak yaşayamam."
Lilith Caine'i seviyordu.Bunun olmasını istemesede Caine'in istediğini yaptı
ve Caine'i uyandırdı. Bileğinden gelen kanı bir kaba koydu ve Caine'e içirdi.
Caine Abyss'e düştü, o kadar uzun süre düştüki bu ona sonsuzluk gibi geldi.
Gözlerini açtığında karanlık bir yerdeydi.
Karanlığın içinde Caine parlak bir ışık gördü. Gecede parlayan ateş, Michael,
Kutsal Ateşin koruyucusu ona gelmişti, ve şöyle dedi:
"Adem ve Havvanın oğlu,suçun büyük ama babamın bağışlıyıcılığı da çok
büyük. O seni affetti."
Caine cevap verdi;
"Yukardaki'nin acımasıyla değil ancak kendi vicdanımla gurur içinde
yaşayabilirim!." ve reddetti.
Ve Michael ona ilk lanetini verdi:
"Bu diyarlarda gezdiğin sürece, sen ve senin çocukların ateşten korkacak.
Ateşim sizin derinizi yakacak ve sizi mahvedecek."
O gecenin sabahında,ufuktan Raphael göründü.Güneşin koruyucusu.
Caine'e şöyle dedi :
"Adem'in oğlu,Havva'nın oğlu, kardeşin Abel cennetten senin günahlarını
affetti.Tanrının bağışlamasını kabul etmeyecek misin?"
Caine cevap verdi:
"Abel'ın bağışlaması bir şey ifade etmez.Ancak ben kendimi affedebilirsem
gerçekten affolmuş sayılırım!." ve reddetti.
Ve Raphael ona ikinci lanetini verdi:
"Bu diyarda gezdiğin sürece sen ve senin çocukların gün doğuşundan
korkacak.Güneşin ışınları sizi ateş gibi yakacak.Şimdi git ve karanlık bir
yere saklan,güneşin gazabını hissetmemek için."
Caine kaçtı ve karanlık bir mağraya saklandı ve orda uyudu.Uyandığında
ölüm meleği Uriel onu kanatlarının arasında tutuyordu.
Caine'e şöyle dedi:
"Adem'in oğlu,Havva'nın oğlu,Tanrı senin bütün günahlarını bağışladı,
kabul et ve bütün lanetlerinden kurtul."
Caine cevap verdi :
"Tanrının bağışlamasıyla değil,kendi bağışlamamla yaşayacağım.
Ben benim. Yaptıklarımı yaptım.Bu asla değişmeyecek!"
Ve Tanrının kendisi,Uriel'ın ağzından Caine'a son lanetini verdi:
"Sen ve senin çocukların, bu diyarda gezdiği sürece karanlığa tutunacaklar.
Sadece kan içecekler.Sadece kül yiyecekler.Ölümde olacakları gibi olacaklar,
ama ölmeyecekler ve hep yaşayacaklar.Son günlere kadar dokunduğunuz
her şey yok olacak."
Bu lanetle Caine acı bir çığlık attı. Gözlerinden kan geldi. Bu gelen kanı bir
kabın içine doldurdu ve içti.
Kafasını kaldırdığında Gabriel karşısında duruyordu, ve ona şöyle dedi:
"Adem'in oğlu, Havva'nın oğlu. Babamın bağışlayıcılığı bildiğinden çok daha
büyük.Şimdi bile affedilmeye bir yol açıldı Bu yola "Golconda" diyeceksin.
Çocuklarına ondan bahset,çünkü sadece bu yolla yeniden ışıkta
yürüyebileceksiniz."
 
posted by S.Gabriel at 9/12/2006 07:11:00 ÖS |


0 Comments:




Hit Counter By AdGreed.com